Ana hatlarıyle, II. Dünya Savaşı sonrası yaşayabilirlik adına Japonların ve özellikle
Toyata çalışanlarının geliştirdikleri, işletmedeki tüm ısrafların ortadan kaldırılması,
üretimin standart ve en temel manada "basit/sade" yapılmasını içeren bir
metodolojiler bütünüdür.
Bunu yaparken de, üretilen/üretilecek üründeki katma değer detaylı analizinden
sonra, tüm proses adımlarını mercek altına alarak, gerekliliklerini ve yapılış
şekillerini sorgulamak, sürekli sorgulamak ve sonuç olarak yine çeşitli
metodolojiler kullanarak, gerekliyi gereksizden ayırmak, kalanları ise sürekli
iyileştirmek; varılan noktayı standardize edip, kesinlikle geriye dönüş/düşüş
olmaksızın yeni hedefler koymak aktivitelerinin toplamıdır.
Anıldığı üzere, Toyota Production System ve Taichi Ohno kaynak olmak üzere
günümüzde bir çok firma kendi üretim sistemini geliştirmiş, paralel olarak farklı
gibi görünen metodolojiler geliştirilmiş, fakat asıl olarak hepsinin amacı ve ortak
yönü, üretimdeki kayıpları minimize ederek/ortadan kaldırarak, en kısa sürede, en
uygun maliyetli ve uygun kalitedeki ürünü müşteriye sunmak şeklindedir. Burada
kullanılan teknikler gerek 6-Sigma, Yalın Üretim hatta en son olarak ikisinin
kombinasyonu Yalın 6-Sigma olmak üzere, hangisi kullanılacak olursa, amaç
problemin tespiti, detaylı analizi, çözümü, kontrolü ve standardizasyonu
şeklindedir, yani klasik PDAC döngüsü uygulamasıdır.
Burada temel olan her işletmenin kendine uyacak metodu belirlemesi, üst
yönetimin değişimin amacını belirlemesi/inanması ve desteklemesi, sonuçları
kontrol ederek hep ileriye doğru hedefler göstermesidir.
Sonuç olarak Yalın Üretim, bir değişim, bir sürekli öğrenme, paylaşım kültürüdür;
işletmeler çalışanlarına ve diğer işbirlikçilerine bunu aşıladıktan, bu atmosferi
oluşturduktan sonra, Toyota ve diğer uygulayan firmalarda olduğu gibi, gelecekten
endişe edecek çok azdurumları olacaktır.
Bu amaca katkıda bulunan her kişi ve kuruluş, kendine sağladığı yarar yanında,
ülke ekonomisine ve teknolojisine de büyük yararlar sağlayacak, sonuç olarak da
tüm toplum, geleceğe daha güvenle bakmanın temellerini atmış olacaktır.